The CEAP is focused on cutting carbon pollution from buildings and transportation – the two biggest sources of carbon pollution generated in Vancouver (57% and 37% respectively). Vancouver is turning a keen eye on reducing emissions from its built environment, which means cutting carbon pollution in older buildings by switching from fossil fuels to cleaner heating, while requiring new building are constructed to achieve near-zero emission operations, to adapt to our changing climate (smoke and heat), and to incorporate low embodied carbon materials and practices. Vancouver is also taking to reduce carbon from transportation. This includes growing the EV charging network (including EV charger installations at gas stations and parking lots), improving bus speeds, building walking and cycling infrastructure, and eliminating minimum parking space rules in new developments. Vancouver is also proposing putting a price on traveling by car to Vancouver’s metro core.
The CEAP is focused on cutting carbon pollution from buildings and transportation – the two biggest sources of carbon pollution generated in Vancouver (57% and 37% respectively). Vancouver is turning a keen eye on reducing emissions from its built environment, which means cutting carbon pollution in older buildings by switching from fossil fuels to cleaner heating, while requiring new building are constructed to achieve near-zero emission operations, to adapt to our changing climate (smoke and heat), and to incorporate low embodied carbon materials and practices. Vancouver is also taking to reduce carbon from transportation. This includes growing the EV charging network (including EV charger installations at gas stations and parking lots), improving bus speeds, building walking and cycling infrastructure, and eliminating minimum parking space rules in new developments. Vancouver is also proposing putting a price on traveling by car to Vancouver’s metro core.
Vancouver için bir oy, aynı zamanda yenilenebilir enerjiyle güçlenen
ve sürdürülenebilir bir gelecek için bir oy demek.
Use #WeLoveVancouver on Instagram, Facebook or Twitter.
Suggest an idea for making it even better and welcome back in 24h to vote again.
HAREKET ETMEYİ SEVİYORUZ
Katılan kentler, insanların seyahat alışkanlıklarını değiştiriyor. Sürdürülebilir kentlerde ulaşımı iyileştirmek enerji tüketimini azaltıyor, hava kalitesini artıyor ve sağlığımızı olumlu yönde etkiliyor. Ulaşım dünya çapında enerji tüketiminin yüzde 25’ini oluşturuyor, bu sebeple kentler bunu
değiştirmenin yollarını arıyor. Otomobil kullanımının sınırlandırıldığı alanların artırılması, elektrikli araç kullanımın teşvik edilmesi, toplu taşımanın, bisiklet kullanımının ve yaya dostu caddelerin desteklenmesi daha sağlıklı bir çevreye sahip olmamızın yollarından sadece birkaçı.
DOĞANIN GÜCÜNÜ SEVİYORUZ
Katılan kentler, doğanın gücünü seviyor ve yenilenebilir enerji çözümlerinde öne çıkıyorlar. Günümüzde kentler, gezegenimizdeki enerji tüketimine bağlı karbon emisyonlarının yüzde 70’ten fazlasından sorumlu; ancak kentler yenilenebilir enerjide öncü olarak bu durumu
değiştirme fırsatı sahip. Güneş enerjisinin ısınmada kullanılması, jeotermal enerji, biyogaz, rüzgar enerjisi, güneş panelleri ve akıllı şebekeler gibi yenilebilir enerjilerin kullanılması hava, su ve iklim dostudur. Bu da daha sağlıklı ve daha mutlu insanlar demektir.
YEŞİL BİNALARI SEVİYORUZ
Katılan kentler, yaşadığımız ve çalıştığımız ortamları iyileştirmek için en önemli aktörler. Yaşadığımız kentin binaları, o kentin karakterini tanımlar ve sadece nasıl göründükleri değil aynı zamanda nasıl işledikleri de önemlidir. Binalar, dünya çapında üretilen enerjinin 1/3’ünü kullanıyor ve özellikle
büyükşehirlerde bu tüketim, karbon emisyonlarının yüzde 80’ine sebep olabiliyor. Yeni tasarımlar, teşvikler ve standartlar ile kentler, küresel bir eğilime ilham olarak enerji tasarruflu evlerin yaygınlaşmasını sağlayabilirler. Binalar büyük enerji tüketicileri olmak yerine, doğa dostu enerji üreticileri haline gelebilirler.
TEMİZ YAŞAMAYI SEVİYORUZ
Minimum israf ve maksimum sevgiyi benimseyerek, katılan kentlerimiz atık problemine akılcı çözümler üretiyor. Atıkların enerji kaynağına dönüştürülebilmesi gibi. Biyogaz, merkezi ısıtma, kompost, gübreleme, sulama ve geri dönüştürülmüş ürünlerin
hepsi atıklar ve atık sulardan elde ediliyor. Bu yeni kaynaklar aynı zamanda yeni iş alanları da oluşturuyorlar. Akıllı atık yönetimi, enerji üretimini desteklemenin yanı sıra ekonomiyi iyileştiriyor, çevreyi koruyor ve temiz yaşamı teşvik ediyor.
İYİ GIDAYI SEVİYORUZ
En iyi restoranlardan sokak satıcılarına kadar yemek, bir kenti tanımlayan başlıca özelliklerden biridir. Kent hayatında yeme içme alışkanlıklarımız da sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli yer alır. Akıllı gıda temini ve sebze ağırlıklı beslenme alışkanlıklarının desteklenmesi, tükettiğimiz gıdaların
iklim etkilerinin yanı sıra sağlığımız üzerinde de etkili: kentsel tarımda gıda güvenliği artırılabilir, hastaneler ve okullarda ambalaj ve kompost atıklarının geri dönüşümü desteklenebilir ve israf önlenebilir. Kentler gıdanın gücünü kullandıkça, daha iyi yaşam alanları olacaklar.
Kentimi Seviyorum, 2013 yılında başladığından bu yana dünyada 200 milyondan fazla insana ulaştı. 150’den fazla kentin ve 10 milyondan fazla insanın katılımı ve yetkililerle 100.000 adet iyileştirme önerisi paylaşıldı.
Kentimi Seviyorum, insanların doğa ile uyum içinde yaşadığı bir gelecek inşa etmek için çalışan uluslararası doğa koruma kuruluşu WWF tarafından yürütülüyor.
Kentimi Seviyorum’un hedefi, gezegenimizin ekolojik sınırlarına saygı gösteren, sürdürülebilir ve kendini geliştirebilen kentler inşa etmek.
TWEET AT, ETİKETLE & PAYLAŞ
Sesini duyur! Instagram ve Twitter üzerinden desteklediğin kentin etiketini kullanarak yaptığın paylaşımlar oy olarak kabul edilir.
ON TWITTER
ON FACEBOOK
ON INSTAGRAM